8.22.2008

istiyorum-istemiyorum

hiç kimse hakkında, yeni ve bildiğimden farklı en ufak bir enformasyon duymak istemiyorum.
onların aslında öyle değil de böyle olduğunu bilmek istemiyorum.
herkesin göründüğü gibi olduğuna inanmak istiyorum.
herkes zihnimde olduğu gibi kalsın istiyorum.
istiyorum-istemiyorum.

bi' an - yirmiiki




- (fısıldayarak) tom york dinleyen bir taksici, inanmak mümkün değil.
- abi ben de bunu seviyorum, ne yapayım?
- sen bana numaranı versene!

8.18.2008

(korkunçlu) bi' an - yirmibir


"ÇABUK

OLDUĞUN

YERDEN

GERİYE

DOĞRU

YÜZMEYE

BAŞLA!"

ben ayşe nasılım - beş

onun için, öpmek, teşekkür etmek demek.
bayat bayat "beni bi' öp, bi' öp" diyemezsin ona.
mesela ayakkabı bağcığını bağladığında, sana karşı şefkatini ve minnetini göstermek için, kucağında kafasını döndürüp dudağını tam senin yanağına denk getirir ve sapsakin bir öpücük kondurur.
sorgusuz bir öpücük.
sonsuza kadar o ayakkabıyı bağlıyor olmak istersin.
veya onu banyo yapması için küvete yerleştirdiğinde, coşkusundan ne yapacağını bilemez ve yapıştırır bi' tane...
eğer şanslıysan dudağına rastlar o dudak ve böylece o ince dudağın nasıl bi' yumuşaklıkta olduğunu anlama zevkine erişirsin.
ama ona asla "öp, öp" dememelisin, hep "babayı" alırsın!