9.23.2008

ada sonbaharı - üç

kalktık gittik.
sapılacak her türlü yola saptık.


"uçan yatak"a baktık, rüzgâr güllerine baktık, deniz fenerine baktık. üzüm bağlarına ve zeytin ağaçlarına baktık.
döndük döndük, saat 2'yi geçirdik.


güneşin batışını buradan izleyeceğiz.
sadece birkaç saat sonra bir tane daha "getirin ne varsa" masasına çöreklendik.
bizi hiç bekletmediler, hiç üzmediler, getirdiler.
önce montlarımızı çıkardık, sonra hırkalarımızı, en son fularlarımızı...
güneş tam gözümüzün hızasına geldiğinde denize melun mahsun bakıyor bulduk kendimizi.

o nasıl güneşti ve o nasıl deniz?
o tahta sandalyelerin tepesinde neden o kadar rahattık?
ö., bir süre sonra buzlu rakı hakkında derin ve ağır bir ajitasyona girişti.
güneş batmaya yakındı, gece planı hazırdı.



Hiç yorum yok: