4.04.2008

bakalım


evet, 5 odaydı, 1 salondu. hiç görmemiştik ama olduğundan emindik, gazetelerde ona dair bir ilan arıyorduk, vardı, biliyorduk.
içeri giriyordun, küçük bir hol, sol tarafta bir tuvalete, sağ tarafta mutfağa açılıyordu. devam ediyordun, hemen karşıda L bir salon var, onun iki yanında da büyükçe iki oda... salonla ufaklığın odasının arasından bir merdiven çıkıyordu. eski tip bir şey, hani ahşap korkulukları olanından, kendisi de ahşap hani.


çıkıyordun o merdivenden, karşıda, solda ve sağda odalar. çatı katının hallicesi. ama tavanları kumar odası lambrisiyle kaplı olmayanından. çalışma odasının yanından genişçe banyo. işte o banyonun küçük seramiklerini biz yapacaktık. 7.5'a 7.5 yeni seramikler çıkmıştı o sıra, onlardan, gelişigüzel, düzeni kendinde olanlardan.


öbür odanın yanından da terasa çıkıyordun. küçük, üstünde sarmaşık teli vardı. sarmaşığını biz götürecektik, bir tanesi akşam sefasıyla kendini döllemeye çalışacaktı.


bir cumartesi gidip florya'daki seralardan sarmaşık alıyorduk sonra. dönerken imç'ye uğrayıp perde ısmarlıyorduk. yatak odaları için renkli tül perdeler, küçük çiçekli güneşlikler... salon için bel hizasında biten konsolu da marangoza ısmarlıyorduk. iki hafta sonra alacaktık.


alt kattaki küçük fransız balkonu için saksı ve mutfak için de küçük masa da yoldaydı. bütün bunlardan sonra iki hafta kalacaktı taşınmamıza.


aklımızdan güzel şeyler geçiyor, şeytanın bizi ara sıra yoklamasına da izin veriyoruz ama. "bütünüyle kuşkuda olmak"a rağmen yapmak istiyoruz. ne kadar süreceği belli olmayan bir maceraya girmiş olmak istiyoruz.


henüz çamaşırlığımız ve kilerimizin olduğu bodrum katımız yok. şimdilik sadece 5odamız ve 1salonumuz var. beşinci odayı da her an gelebilecek birileri için saklı tutuyoruz. deneyimiz tutarsa gönül rahatlığıyla buyur edeceğiz, iddiamızı tüm dünyaya gururla duyuracağız.


bakalım...

Hiç yorum yok: